Bu akşam(hoş ertesi güne geçmiş bulunsak da) sevgili Burcuyla beraber Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulübünün muazzam konserini seyrettik.Onunla da uzun zamandır görüşemenin üzüntüsü vardı içimizde.Ben konsere tek de olsam gidecektim ama görüşmemize de ayrı bir vesile olduğundan ötürü,bol yararlı kazançlı bir aktivite oldu ikimiz açısından :) Konserde sevgili Emir'in olması ve fakülteden arkadaşım Volkanla karşılaşmamız da hoş enstantenelerdendir.Volkan'ın da bir arkadaşı korodaymış meğersem.Dünya ne kadar küçük,diye bir kez daha kanıtlandı...
Gelelim konsere...Öncelikle BÜTMK 1972 ylında kurulmuş.O zamandan beri de Klasik Türk Müziğini tanımayı ve tanıtmayı kendine amaç edinmiş efenim.Ayrıca da şimdiye kadar hem ulusal hem de uluslararası çapta birçok etkinlik yapmışlar.Bunların dışında kulübün en güzel özelliklerinden biri de Türk Müziğinde kullanılan enstrümanlar için kurs veriliyor olması.Kulüp bir de 1997 yılından beri MUSİKİŞİNAS isimli,alanında tek olan bir Klasik Türk Müziği dergisi de çıkarmaktadır.Radyo Boğaziçi de cuma akşamları 20.00-22.00 arasında Hisarbuselik adlı programında Türk Müziğinden değerli eserleri sunmaktadır.
Evet efenim,dediğim gibi böyle başarılı bir oluşumun bu akşam,keyifli bir konserine konuk olduk.Herkes her müziğe ilgi duymayabilir,belki gayet de doğaldır bu.Yaşımız gereği kimseyi bu sebeple kınama hakkım yok yine de.İzmir'de de Büyükşehir Belediyesinin Klasik Türk Müziği korosunu dinelemeye gitsek de-çoğunlukla annemle olurdu- İstanbul'da benim için bir ilk olması açısından da hoş bir anı olmuştur.Solistlere,koroya,sazendelere ve sayın Gönül Paçacı ya ayrı ayrı teşekkürler ediyorum.Bundan sonrakileri de takip edebilmeyi diliyorum kendi adıma :)
İnanılmaz keyif aldık.Bazı eserler yine de insanda farklı yerler edinirler diye düşünüyorum.Bunlardan biri de çok değerli Hilmi Yavuz'un şiiri Siyah Sonnet'in Gönül Paçacı bestesiyle sergilenmesi bambaşkaydı,hatta Emir Bey ile de bu konudaki düşüncelerimizi paylaşmış bulunduk konser sonrası,ayriyetten kendisinin seslendirdiği başarılı solosunu da kutluyorum:
"son aşkımı canlandıran en tatlı emelsin"
Son eserin de herkese inanılmaz keyif verdiği inancındayız,şahsen biz Burcuyla kendimizi kalkıp oynamamak için zor tuttuk.Ayriyetten de bu eserin beni başka etkilemesinin sebebini de anlarsınız,gayet açık ve net =)
"İzmir’in içinde civanım aman vurdular beni
Al kanlar içine ye le le lel lim aman koydular beni
Yarin çevresine civanım aman sardılar beni
Öteki yoldan dolaş aman taşın üstüne
ört siyah perçemi aman kaşın üstüne
ah şundan bundan a hanım
pek istiyor a canım
çalparanı al da gel,gel oyna"
İşte tüm bunların ardından Burcuyla beraber evin yolunu tuttuk.Hatta bu gece b
Şebekliğim sınır tanımıyor sanırım,kıta değiştirdim hala aynı ben,ah bu ben kendimi nerelerde bulsam,çekilsem sahillere hayaller mi kursam...
Mutlu bugünler diliyorum herkese =)
Sevgi-saygı-barış hepiciğimize...
Siyah Sonnet'den...
ve siyah... ayna düşer! aynayla birlikte
herşey kırılır!ne kalır geriye aynadan, söyle, ne kalır?
geriye kalan âh, sadece yalnızlıklardır...
aynalarmış gibi yapan aynalar!..
sır biziz, aynalar sırrolacaklar...
2 yorum:
çok teşekkürler efendim.
şiir inanılmaz etkileyici şarkı daha da etkileyici tabi mümkünse ! :D
sevgili emir bey;
tamamiyle katılıyorum,şarkı insanı buralardan alıp götürüyor adeta :)
Yorum Gönder