8 Ocak 2008 Salı

hala aralık kapım karanlığa..

Zaman nasıl da akıp geçiyor,çok kılişe bir laf inanılmaz farkındayım.Neredeyse bir dönemi bitiriverdik bile.kah güldük kah ağladık Mesela pek sevdiğim saygı duyduğum Faruk Hocayla son dersimizdi bugün.Ders erken bitince,oturalım hukuk tartışalım desek de,kimse de tam bir niyet olmadığı gayet de açıktı :) Neyse... Zilyedlik olsun ya da bir davranışın iyiniyet ilkesine ters düşüp düşmediği,yok ne bis in idem'miş gibi konuların ne önemi var,mühim olan öteki taraftaki sınav tabi :P Çıkışta sevgili Ersan Hoca'yı bulamayınca,kapısından not bıraktık.Sert mizaçlıdır;ama bir başkadır Ersan Şen =)
Neyse yapılan için bkz. tövbe estağfurullah ...

Otobüste,eve dönerken,aklıma Küçük İskender geliverdi ve Balık Burcu Hikayeleri,kitabın arkasındaki satırlar canlandı gözümde.Aklımda kalanıyla hatırlamaya çalıştım.Eve gelir gelmez dolaba koştum açtım okudum,bu rahatlama hissini bilenler oluyordur benim gibi..Paylaşayım hatta.

çünkü aklım acıyor.
çünkü sevdiğime dokundukça bölünüyorum.
çünkü isyanım bir komplo.
çünkü altkatta biri dolaşıyor.
çünkü iktidardan iğreniyorum.
çünkü her masalda biraz bizden var.
çünkü temas,en yüce din.
çünkü terkedenin,sesi unutulur ilkin.
çünkü dönemem.çünkü dönmez/dönemez.
çünkü titriyorum.
çünkü tren devrildi.ölü çok.
çünkü ağrı bütün vücuda yayılıyor.
çünkü vurulduk.
çünkü kolaj,zehri çoğulluyor.
çünkü birbirimizi işitmiyoruz.
çünkü birbirimizi istemiyoruz .
çünkü suçu üstümüze aldık.
çünkü sanki teslim olduk.
çünkü kolay ölmeyeceğiz.

Böyle,aslında öncesinde bir yazı da var ama çok merak ederseniz alıp okursunuz :) Y a da benden reca ediniz efenim..

Aslında ders çalışmak da lazım bu aralar.Yeterli gelmiyor hiçbir şey.Sıkıldım bir ara ve koydum dvd yi bir güzel film izledim.Pişman da değilim açıkçası.Yine şimdiye kadar izlemediğim için kendime kızdığım filmlerden biri : Bir Ömür Yetmez (Saturno Contro,2007) Ferzan Özpetek'in 6. filmiymiş bu arada.

Filme yukarıdan baktığımızda her şey gayet açık ve net seçilebiliyor,biraz içine indiğimzde bulanıklaşmaya başlıyor görüntü,uzaklaşmaya çalışsak da,bizi etkisine alan bazı hisler buna izin vermiyor.Dediğim gibi filmde açık birçok şey,birçok şey de kapalı,benim gözüme çarpanlar arkadaşlık,aşk,ilişki,aldatma,vicdan,ağlamak,özlemek,ölüm korkusu,yaşamdan vazgeçmenin
zorluğu,çaresizlik,terzi kendi söküğünü dikemez vs... Ama filmde birtakım eksiklikler de yok değil elbette,bunu izlerken anlayabiliyorsunuz,biraz açılamayan duygular da söz konusu.Kim bilir işin sırrı da odur belki.Gözlerle oynanmış çoğu sahne,yoğunlaşılmış bakışlara.Ayrıca kimi sahnelerin esprilerini de kaçırmayn derim.Müzikler de şahane,durur muyum hemen buldum.Ayrıca Işın Karaca'nın Bitmemiş Tangosu,hiç tahmin etmezdim..
Yine de özellikle Homofobisi bulunmayanlara,tavsiyemdir,zira nefret edilebilir başka türlü :)

...

dalgın efendim
dargın efendim
yansaydık ah keşke daha ilk adımda
keşke ölüme değil aşka inansaydık
eşlik edecektiniz tek kişilik dansıma
terinizi sildiğim mendil kaldı sizden bana

mızıkçılık ettiniz yarim
erken kaçıp gittiniz heyhat
size kırgınım hala lakin
yokluğunuzda çok zor hayat

Hiç yorum yok: