Şu anın şahaneliği tarif edilemez.odamdayım,ışık kapalı ve pencereden tatlı bir yaz esintisi süzülüyor.günün aşırı sıcaklığını bir anda siliveriyorum zihnim ve bedenimden.minik bir ürperti oluşsa da bunu seviyorum.eş zamanda arka fondan zuhal olcay...ne kadar acı ve gizli eski bir aşkı anlatır güller ve dudaklar..bu şarkının klibi de enteresandır,söylemiyorum,mutlaka hatırlanmıştır=)
Çocukluk,benim çocukluğum kimine göre aşırı basit belki ama ben memnundum halimden.ne diyorduk aaa telefon sapıklıkları.o zamanlar ne cep telefonu ne de bilgisayarlar o kadar yaygın tabii.show tv de saçmasapan reklamlar olurdu 180 masal hattı,yok şu numarayı çevirin bilmeceyi bilin sürpriz hediyeleri kazanın.hediye diye verdikleri falan da uyduruktan şeyler.ama telefon paralarının haddi hesabını düşünen olmaz.şükür ki böyle saçmalıklara yeltenmedim,daha çok gerçek hayatta reklam yaratma arzusundaydım.kötüyüm biliyorum,ama

Anasınıfında çok uyuz bir çocuktum,şimdi de öyleyim ama çocuk değilim :) zor yemek yerdim,uyumazdım,ama insanları rahatsız etmezdim.kütüphanede en sevdiğim kitap üstünde lunapark ve uzun sarı saçlı kızın olduğuydu.adını hatırlamıyorum.ama o kitabı kimseye kaptırmazdım,emel hoca okurdu ben elimde onunla dururdum.millet okuma saatine geçerdi ben masada hala yemek yiyor olurdum,rezillik.şimdi millet sofraya oturmadan kalkar oldum,büyüdükçe insanlar hep tersine sanırım.sessizdim yine de,üzmezdim kimseyi.annemin arkasından da ağlamadım hiç,inat ederdim arkadaşlarıma ama küsme

Bir ironi de anasınıfından sonraki yaz garip bir şekilde babamın teyzesinin oğluna aşık olmuştum.çok da büyük benden on beş yaş aramız.çok severdi beni,hep oyun oynardık misketlerinin bir kısmını bana vermişti.acaba ondan sonra mı tutulmuştum =) onlara giderdik eve gelirdik,ben tam uyucam döner anneme ben onunla evlenicem derdim.annem ne diyeceğini şaşırırdı da yine mantıklı bir şekilde izah ederdi bana,ama ben inatla onunla evlenicektim.şaka gibi,nasıl atlatıldı hatırlamıyorum,o benim abimdi ve bunu idrak etmem çok da geç olmamıştı sanırım.ama aşk hikayelerimin anneme açıklanmasının uyku öncesi olması tam da şu anda dikkatimi çeken bir olay oluverdi,neyse sevimli şeylerdi hatırlayınca ufacık bir tebessüm beliriyor ağzımın ucunda..emel hocam iyi ki vardı,ayrıca kocaman gümüş yüzüğü hala gözlerimin önünde,bu tür takılara merakımın dürtükleyicisi o muydu diye düşünmeden edemiyorum =)
Bu serüvenden ayrılırken hümeyra bu sefer diyor ki:

O.0